22 Eylül 2013 Pazar

Sen bizi çok yanlış anlamışsın..

Erdem A. isimli şahsın yorumuna cevaben;

Önündeki bira bittiğinde servis elemanımıza. "arkadaşın" birası bitmiş sor bakalım içer mi? dediğim için utandım şimdi. kendimle alakalı birşey değil, senin insanlığından utandım. sen nasıl yaradılış olarak "homosexsuel" isen çalışan arkadaşımız da bir o kadar "homofobik" olabilir.
En azından bunun empatisini "yapabilecek kadar insan" olabileceğine halen inanmaktayım.

Konumuza gelince; çalışma arkadaşlarım işleri gereği içkileri bitmiş ya da herhangi bir 
istekleri var mı diye müşterilerimizi ve oturdukarı masaları uzaktan da olsa gözleriyle kontrol etmek durumunda. 

Çalışırken 5 duyu organımızdan biri olan gözümüzü kullanıp aynı zamanda da birbirimizle sözlü olarak iletişime geçebiliyoruz. Konuştuklarımız, işimiz ya da hayatımızdaki herhangi birşey de olabilir. Ben ve diğer çalışanlar müşterilerimizle olduğu kadar aramızda da o kadar sosyaliz ki aramızda halı saha maçları gibi benzeri aktiviteler düzenliyoruz. İzinli oldugumuz halde kalkıp Cro's Bar'a gelip 1-2 bira içip iş arkadaşlarımız ya da müdavimlerimizle aynı masada oturup "kaliteli" zaman geçiriyoruz. Yani aslında Cro's çalışanları olarak misafirperver, samimi ve gayet arkadaş canlısıyız.

Buna göre; işimizi yapıp aynı zamanda birbirimizle konuşup, aramızdaki bir espriye gülerken çalışan arkadaşım ve sen aranızda bir şekilde göz teması kurmuş ve bunu yanlış algılayabilmiş olamaz mısın?

Ben Cro's Bar ya da burada görünen adıyla Cro's Pub'ın "sorumlusu" olarak müşterimizin herhangi bir şikayeti olduğunda onlarla agresif bir şekilde mi konusmalıyım, ya da güler yüzle mi?. Kaldı ki gayet kibar, yumuşak üslubu ve samimi olan arkadaşlarına bunun bir yanlış anlaşılma oldugunu anlattığım esnada haksız oldugunu anlayıp akabinde "çirkinleşerek", mekanda müşterilerimiz varken ve! senin "arkadaşlarım" dediğin o "bayanların" yanında "(sansürsüz)bu güzel kızlara bakar eve gider anca 31 çekersiniz" cümlesini kurduğunda 
nasıl bir karakterin oldugu hakkında bizleri o an bilgi sahibi yaptı. Senin kendi arkadaşlarına baktığın gibi birer "sex objesi" olarak değil de şikayeti olan müşteri gözüyle baktık. Ayrıca anlamı "sana göre" derin olan içinde bir "sebzenin" geçtiği yorumunla beni, çalışma arkadaşımı ve mekanı kötülemek için hitap ettiğin müşterilerimiz de eminim hakkında biraz fikir sahibi olmuştur.

"Sen bizi çoook yanlış anlamışsın.."

-Yiğit



2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Sevgili Yiğit,

    Olayın bire bir faillerinden biri olarak mekânın ismini kullanarak konuşman pek tarafsız olmamış; kaldı ki bu cevabı sana değil, olayı okumuş olabilecek müşterilere yazıyorum; çünkü bunların hepsinin cevabını o gece sana ve arkadaşına vermiştim.

    Öncelikle homoseksüellik senin de söylediğin gibi bir seçim değildir, ancak homofobi insanların kendi seçimidir. Bunları aynı kefeye koyamayız. Homofobiyi normalleştiremeyiz ve masumlaştıramayız, o hâlde eş cinsel ve transseksüellere karşı üretilen nefret söylemlerini ve işlenen cinayetleri de "katillerle empati yapalım, homofobik cinayet işlemişler ama homofobik olmak ölen kişinin homoseksüel olması kadar olağan" diyerek görmezden gelmemiz gerekir.

    Yazdıklarının kalanıysa maalesef genel olarak manipülasyona giriyor. Bunları düzeltmek zorundayım.

    Birincisi; masaları kontrol edip iş arkadaşıyla sohbet eden biri ile, sizin gibi devamlı olarak birine bakarak alaylı bir biçimde gülüşen kişilerin arasındaki farkı biliyorum. Hayatım boyunca bu tarz bakışlar altında küçük düşürülmüş biri olsam da; görmezden gelmeyi, umursamamayı, karşı tarafın bu tarz tacizleri kesmesini bekleyerek sabretmeyi de biliyorum. Sizin sürdürdüğünüz göz temasının anlamını kavrayabilecek ve herhangi bir göz temasıyla farkını ayırt edebilecek kadar bilincim yerinde; teşekkür ederim.

    İkincisi ve en önemlisi (nedense cevabında bunu açıklamamışsın), o akşam size defalarca kez ifade ettiğim gibi, benim tepkim tacizinize değildi. Eğer gündelik hayatta karşılaştığım her tacize bu şekilde öfkelenecek/tepki gösterecek enerjim olsaydı, herhâlde tansiyon hastası olurdum. Taciziniz sonrası, henüz arkadaşlarım yanımda yokken, masamdan kalkarak yanınıza geldim ve gayet sakin ve kesinlikle negatif olmayan bir şekilde neden bana bakarak gülüştüğünüzü sordum. Soruyu sorduğum kişi sen miydin, Kaan mıydı bilmiyorum; ancak bu kişi bana ters bir biçimde "gülmüyoruz" dedi ve yüzüme bakmadan işine devam etti. İletişim bu biçimde reddedilince yine aynı kişiye ismini sordum (Bardan başka biriyle konu hakkında konuşmak için). İsmini söylemeyeceğini söyledi ve bana tekrar arkasını döndü (Misafirperverlik, samimilik ve arkadaş canlısı olmak dediğiniz bunlar oluyor herhâlde?). Yanınıza gelirken beklediğim sadece kısa bir açıklama, belki de (şanslıysam) bir özürdü.

    Bana arkanızı dönüp vermek istemediğiniz isminizi, bardaki başka bir arkadaşınızdan öğrendim ve ona olayı kısaca açıkladım. Arkadaşınız yanımdaki kız arkadaşlarımı çok beğendiğinizi, bu nedenle gülüp durduğunuzu söyleyip, sizi hoşgörmemi rica etti. Masadaki arkadaşlarım masaya geri döndüklerinde onlara olaydan bahsettim ve sizinle konuşmak için yanınıza geldiler. Beş dakika öncesinde tacizi yetmezmiş gibi bana arkasını dönen, beni yok sayan, ismini bile lütfetmeyen siz; birdenbire çok arkadaş canlısı, misafirperver ve senin deyiminle "kaliteli" oldunuz. Beni öfkelendiren, iki yüzlü bulduğum buydu. O barda yalnız başıma içseydim ne olacaktı? Gülüşmelerinizi sineye çekip, bu taciz hakkında iki çift laf edemeyip kös kös eve dönmem gerekiyordu, bakıp bakıp gülünen ve sonra konuşulmayan biri olarak benim hakkım zaten buydu, değil mi? Bir sıkıntısını ifade eden müşterinizi küçük gördüğünüz için konuşmayacaktınız; ancak iki kadın yanınıza geldiğinde o sıkıntı konuşmaya değer hâle mi gelecekti? Peki.

    Çirkinleştiğimi söylediğiniz sözü evet, söyledim. Bir problemi açıklamaya çalışan insanlara arkasını dönüp, karşısında iki güzel kadın görünce birden çok anlayışlı davranan iki adamın olgun insanlar olduğunu akıl/izan sahibi kimse düşünmez; en fazla, dünyayla fazla ilgisi olmayan ve henüz pipisiyle oynayan 14 yaşında çocuklar olduğunu düşünür. Kaba olduğumu düşündüyseniz, sizi utandırdıysam ya da ağrınıza gittiyse özür dilerim.

    Karşısında cinsel çekim duyduğu kişiler olunca insanlaşan ve kibarlaşan sizlersiniz; ben bu gerçekliği ifade ettiğimde, arkadaşlarını seks objesi hâline getiren ben olmuyorum. Manipülasyon yapmak için kavramsal olarak daha zeki düşünmeniz gerekiyor.

    Hayatta başarılar,

    Erdem

    YanıtlaSil